- 26 Mayıs 2022
- 1104
Bowlby' a göre 0-2 yaşta oluşan bağlanma stilleri yetişkinlik döneminde diğer insanlarla kurulan ilişkilere de ışık tutmaktadır (Keskin ve Çam, 2007). Bebek ve bakım veren arasındaki fiziksel ve duygusal ilişkinin kalitesi çoğunlukla ileriki yaşlarda ve yetişkinlikte, diğer insanlarla ilişkilerinde kendini göstermektedir. Fakat bebeklik sürecinde ekilen bu tohumun yetişkinlikte görülen meyveleri dikkate alınırken, yine bebeklik döneminde yaşanan bir takım problemlerle ilişkisi göz ardı edilebilmektedir. Bunlardan biri de uykudur.
Bebek – Bakım Veren İlişkisinde Bağlanma Süreci
Süt çocukluğu olarak da adlandırılan, yaşamın ilk iki yılını kapsayan dönem bakım veren ile bebek arasındaki bağlanma sürecinin temelini oluşturmaktadır. Bu sürecin sonunda güvenli ve güvensiz olarak iki temel bağlanma stili oluşmaktadır. Ebeveynlerin bebeklerinde gözlemledikleri uyku düzeni (uykuya geçiş ve uykudaki hali) ve yine bu alanda yaşanan problemlerin, bebek için bakım veren tarafından karşılanması beklenen güven ihtiyacı ile ilintilidir.
Bebeklerin Uyku Düzeninde Güvenli Bağlanmanın Rolü
Bebek ana rahminde, göbek kordonu ile geçen melatonin sayesinde annesinin uyku düzenine sahiptir. Fakat bu hormon doğumla birlikte kesilir ve bebek için ritm bozulur, artık gece-gündüz algısı yoktur ve bu nörobiyolojik bir geçiş süreci olduğu için de ebeveynlerin yapabilecekleri pek bir şey de yoktur (Mirmiran, Maas ve Ariagno, 2003 Aktaran Ockwell-Smith, 2021). O halde bebeğin yeni dünyasında, yeni bir uyku ritmi oluşturmaya çalışırken, daha kolay adaptasyon sağlayabilmesi ve yaşanacak problemlerin önüne geçebilmek için; ''ben buradayım ve senin ihtiyaçlarını karşılamaya hazırım'' mesajını verebilmek yani güvenli bağlanma stili oluşturmak önemli bir basamak olacaktır.
Uykunun çeşitli faktörler ile ilişkisini inceleyen Keşan (2020)' a göre ise uyku ve bağlanma arasında güçlü bir ilişkinin olması mümkündür. Çocuğun uyku düzeni ile birlikte bakım verene bağlanma süreci incelendiğinde iki varsayım ortaya koyarak, ebeveynleri beyin fırtınası yapmaya davet etmektedir. İlki uykuya geçiş ve uykuya daldıktan sonraki süreçtir. Çocuğun tamamen savunmasız olduğu bir hali anlatmaktadır. Bu durumda uyku, endişe ve belirsizlik duygularını ortaya çıkarırken, akabinde uykuya geçmek için ''güvendeyim'' duygusuna bir dönüşüm ihtiyacı duymaktadır. Bu da bakım veren tarafından sarılmak, sarmalanmak ile mümkün olabilir. O halde çocuğun bu ihtiyacı karşılanmıyor ise bağlanma şekli uykuyu etkileyen faktörlerden biri olarak sayılamaz mı? Bir diğer boyutu ise uykunun ayrılma - kavuşma ikilisini hatırlatıyor olmasıdır. Uyku bir ayrılık ise uykudan uyanmak bir kavuşmadır. Dolayısıyla güvensiz bağlanan bir çocuk için ayrılmak yani uyumak endişe duygusunu getirmez mi ? (s.97).
Kaynak:
Keskin, G. ve Çam, O. (2007). Bağlanma süreci: ruh sağlığı açısından literatürün gözden geçirilmesi. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 23(2), 145-158.
Keşan, M. (2020). Uyanış – Bebek ve Çocuk Uyku Sorunlarına Bilimsel ve Duyarlı Çözümler (1. Baskı). İstanbul: Diyojen Yayıncılık.
Ockwell-Smith, S. (2021). Çocuğum Neden Uyumuyor? (3. Baskı). Duygu Dalgakıran (Çev.). İstanbul: Doğan Kitap.