- 26 Mayıs 2022
- 482
Bebeğin, doğumu ile birlikte başlayan yeni yaşamının inşası, uzun ve emek ile ilerleyen bir yapım sürecini ifade etmektedir. Anne – babanın bu inşa' daki konumu, ona rehberlik etmek ve zaman zaman bu süreçte oluşabilecek problemlerde çözüm yolları aramak olacaktır. Bebeğin fiziksel, zihinsel, psikolojik ve sosyal gelişim alanlarında oluşabilecek bu problemler gelişim sürecinde olasılık dahilindedir. Bunlardan biri büyüme sürecinde oluşabilecek problemlerdir.
Gelişim terimi sıklıkla büyüme ile birlikte kullanılır ve hatta bazı insanlar tarafından da eş anlamlı olarak kabul edilir. Ancak büyüme ve gelişme aynı değildir. Bu nedenle dikkatli bir inceleme ve doğru bir anlayış gerektirir. Çocuk iki temel gerçekle yani büyüme ve gelişme ile karakterize edilir (Tretyak et al., 2007; Lifshitz, 2009; Hall, Froster-Iskenius ve Allanson, 2007; akt. Soysal, 2019: 3). O halde, büyüme temel kavramını ayrı inceliyor olmak büyüme sürecinde oluşabilecek problemleri daha doğru analiz edip, sürecin sağlıklı ilerlemesinde anne – babaya katkı sağlayacaktır.
Gelişimin Temel Kavramlarından Biri: Büyüme
Büyüme; bireyin fiziksel yapısında zamana bağlı olarak meydana gelen nicelik boyutundaki değişikliklerdir (Yeşilyaprak, 2018: 32). Boy ve kilo gibi gözlemlenebilen alanlardaki artışın yanı sıra direkt gözlemlenemeyen beyin ve iç organlar gibi yapılarda görülen değişimler de bu büyüme kavramına dahildir.
Yavuzer (2019)' e göre iki yavaş, iki hızlı olmak üzere dört evrede gelişen bir büyüme yolundan bahsetmek mümkündür. Bunlar sırasıyla; doğum öncesi ve doğumdan sonraki ilk bir yıl iken, bir yılın sonunda yavaşlamaya başlar. Bu yavaş ama düzenli olan evre 8-12 yaşı kapsamaktadır. Bu yavaşlama döneminden sonra gelen, büyümenin tekrar hızla arttığı dönem 15-16 yaş arasını kapsayan dönemdir ve ''ergenlik fışkırması'' olarak da adlandırılmaktadır. Bu dönemdeki boy uzunluğu ileriki yaşlar için aynı kalabilir fakat kiloda artış yaşanabilir. İşte bir ritim halinde devam eden bu fiziksel gelişim sürecinde yaşanabilecek ritimdeki düzensizliklerden biri büyüme geriliğidir.
Büyüme Geriliği Nedir?
Büyüme geriliği, genel anlamda çocuğun kendi yaş ve cinsiyetine uygun büyümeyi göstermemesi olarak tanımlanabilir (Aycan, t.y.). Özalp ve Coşkun (1995)' a göre büyüme bir süreçtir, statik bir durum değildir dolayısıyla sürekli bir izlem gerekir. Tek bir ölçüm anlamlı değildir. Çocuğun ağırlığının ve boyunun belirli aralıklarla ölçülerek standart büyüme eğrilerine işlenmesi “büyümenin izlenmesi” (growth monitoring) olarak tanımlanır (Aktaran İnce, Kondolot ve Yalçın, 2011: 183).
Bu sebeple, doğum öncesini de kapsayan büyüme süreci düzenli bir uzman takibini gerektirmektedir. Bunun dışında anne – babanın çocuğunun büyüme sürecini gözlemlemesi ve değişimlerin farkında olması, uzman ile anne-baba arasında sağlanabilecek işbirliği ile erken müdahale için önemli bir fırsat olacaktır.
Kaynak:
Aycan, Z. (t.y.). Büyüme geriliği. Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği.
http://www.cocukendokrindiyabet.org/uzman_gorusleri/48
İnce, O. T., Kondolot, M. ve Yalçın, S. S. (2011). Büyümenin İzlenmesi Ve Büyüme Duraklaması.
Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi , 5 (3) , 181-192.
https://dergipark.org.tr/en/pub/tchd/issue/44421/550027
Soysal, B. (2019). Erken Okul Çocukluk Döneminde Büyüme ve Büyümeyi Etkileyen Epidemiyolojik Faktörler. (Yayınlaşmamış uzmanlık tezi). Celal Bayar Üniversitesi/Tıp Fakültesi, Manisa.
Yeşilyaprak, B. (Ed.) (2018). Eğitim Psikolojisi: Gelişim-Öğrenme-Öğretim (21. Baskı). Ankara: Pegem Akademi.
Yavuzer, H. (2019). Çocuk Psikolojisi (43. Baskı). İstanbul: Remzi Kitabevi.