- 15 Ağustos 2021
- 2077
Eğitim kelimesi, Türkçe’de sözlük anlamı "Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek” olan eğitmek kelimesinden türetilmiştir. Kısaca özetleyecek olursak eğitim, bireyin doğumundan ölüme kadar devam eden sosyal, kültürel ve bireysel boyutlarıyla ele alınan çok yönlü bir süreçtir. Bireyin kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak yapılan istendik yönde meydana gelen davranış değişikliğidir. Bu davranış değişikliğinin, çocuğun okula başlamasından itibaren oluştuğunu düşünürüz fakat çocuğun eğitim süreci ailede başlamaktadır. Özellikle çocuğun okula başlama ve okula uyum süreci ebeveyn/çocuk açısından da önemli ve zorlayıcı bir dönem olabilmektedir.
Çocukların okula başlamasıyla beraber, yeni bir şeyler öğrenmesi, yeni arkadaşlar edinmesi, okuma-yazmayı öğrenmenin coşkusuyla ve hevesiyle başlayan süreç sonrasında yerini derslere karşı isteksizlik, motivasyon eksikliği veya ödev yapmamak için direnmeye bırakabilmektedir. Anne veya baba çocukların ders çalışması için baskılayıcı ya da tam tersi rahat bir tutum sergileyebilmektedir. Araştırmalar çocuğun okuldaki başarısını belirleyen en önemli çevresel faktörün aile olduğunu, bununla birlikte akademik başarısı düşük olan öğrencileri diğer öğrencilerden ayıran en önemli faktörün de ailenin çocuğunun eğitimine karşı ilgisizliği olduğunu söylemektedir (Çelenk, 2003: 16) Bu durumda ebeveyn ve çocuk arasında bazı çatışmalar yaşanmaktadır. Ama unutulmamalıdır ki; çocuklar rol model alarak öğrenir. Yani ailelerin okul döneminin başından itibaren çocukların eğitim sürecini olumlu yönde ilerletebilmesi, sorumluluk bilincini kazanabilmesi için aktif katılımı ve destekleri önemlidir.
Çocukların ders çalışmama nedenleri neler olabilir?
Ders çalışma alışkanlığını etkileyen pek çok sebep vardır; konuların zorluk-basitlik derecesi, yavaş okuma, bilgi eksikliği, ders çalışma ortamı, stres ve en büyük nedenlerden biri olan motivasyon eksikliğidir. Motivasyon, davranışlara enerji veren ve harekete geçmeyi sağlayan güçtür. Bireylere ve yaş gruplarına göre değişiklik göstermektedir. Küçük yaşlardan itibaren yanlış temel üzerine inşa edilen binalardan kaynaklı Türk eğitim sistemi ve aile tutumları, ödül ceza yöntemi motivasyonu etkilemektedir.
Yaş grubu arttıkça ödül, ceza, katı kurallar ve baskıcı tutumlar iç motivasyonu düşürmektedir. Bu yüzden çocuklar ders çalışmak istemeyebilir. Pandemi ile birlikte ders devamının sağlanamaması, çocuğun derslerindeki başarısı; rekabet etme, not verme durumunun ortadan kalkması veya başarısının desteklenmemesi de motivasyon eksikliğine ve isteksizliğe sebep olmuştur. Özellikle ödül-ceza yöntemi klasik Türk aile yapısında en bilinen ve en sık kullanılan fakat ders çalışmayı olumsuz yönde etkileyen bir davranıştır. Stanford Üniversitesi profesörü Bandura, “Çocuklar davranışı pekiştireçle (ödül,ceza ve övgü) öğrenmez” diyor. Ödül çocuğu kısa vadede düşünmeye iter ama asıl önemli olan çocukta davranışı belirleyen temel bir değer sistemi oluşturmaktır.
Çocuklar küçük yaşlardan itibaren ebeveynlerinin duygularını, davranışlarını ve tutumlarını gözlemler. Anne ve baba çocuğun en önemli rol modelidir. “Model olma” kavramı ödül-ceza gibi bir teknik veya yöntem değil yaşam tarzıdır. Anne baba çocukların sahibi değildir, görevi çocuklarına rehberlik etmektir. Ebeveynler .ocukların kendilerini bulmalarına yardımcı olmalıdır. Yani asıl amaç; çocuklarına balık tutmak değil, balık tutmayı “öğretmektir”.
Öncelikle bir bireyin en temel ihtiyacı gelişimdir. Birey geliştikçe motivasyonu artar, yaptığı işten keyif alır, haz duygusu gelişir. Ama küçük yaşlarda önemli olan çocuğun bir işte gelişimi değil, birey olarak kabul edilmesidir. Çocuk var olduğunu bilmeli, güven duygusunu hissetmelidir. Çocuklar küçük yaşta aile ile kurduğu bağ kuvvetli olursa ergenlik döneminde de aynı şekilde sağlıklı iletişim kurmaktadır. Eğer bunlar sağlanamazsa yetişkinlik döneminde öz farkındalıklarıyla ilgili problemler ortaya çıkmaktadır.
Ders çalışmak için gerekli olan motivasyon nasıl sağlanabilir?
Ders çalışmak tıpkı kaslar gibi yaptıkça gelişen bir alışkanlıktır. Verimli ders çalışmanın, saatlerce masa başında oturmak anlamına gelmediğini bilmeliyiz. Her çocuğun öğrenme stili farklı olduğundan kendine uygun yöntemi seçerek başarıyı sağlayabilir. Yani dikkat edilmesi gereken nokta çocuğunuzun kaç saat ders çalıştığı değil, nasıl çalıştığı olmalıdır.
Çocukların ders çalıştığı ortam dikkat edilecek diğer bir unsurdur. Çalışma ortamı her evde farklılık gösterse de her çalışma yerinde olması gereken bazı ortak özellikler vardır. Ders çalışılan ortam mümkün olduğunca sade, dikkatini dağıtacak uyaranlar az, ısı ve ışık yeterli olmalı en önemlisi de çocuk kendini rahat hissetmelidir. Kimi çocuk ders çalışırken yatakta, koltukta, yerde ya da masa dışında herhangi bir yerde yatarak çalışmak isteyebilir. Fakat yatarak ders çalışmak uykuyu getirdiği gibi çocuğun dikkatini toparlamasına da engel olmaktadır. Bu nedenle mümkün olduğunca masada ders çalışmalıdır.
Masaya oturup ders çalışmaya başlamak çocuklar için bazen çok zorlu bir süreç olabilmektedir. Bir davranışın kazanılabilmesi ve alışkanlık haline getirebilmek için rutin olması gerekir.
Eğer çocuğunuz ne zaman çalışacağını ve çalışmanın ne kadar süreceğini bilirse bu durumu alışkanlık haline getirmesi ve duruma adapte olması çok daha kolay olur. Bunun için ders çalışmaya yönelik programlar düzenlenmeli, planlama yapılmalı özellikle de bu alışkanlık sabit şekilde devam ettirilmelidir. Çalışma zamanını planlamanın en önemli kısmı bu düzenlemeyi çocuğunuzla birlikte yapmanızdır. En başından ortak kararla yapılan plana uymak çok daha olasıdır. Böylelikle çocuğunuzla aranızdaki iletişim kuvvetlenir.
Günümüzde teknoloji kullanımı her geçen gün artmaktadır. Tablet, telefon ve bilgisayar kullanımının yaygınlaşması çocuklarda ders çalışma motivasyonunu düşürmektedir. Ödev olsun veya olmasın hafta içi televizyon veya tablet kullanımı sınırlandırılmalıdır. Tablet, telefon, bilgisayar belirli bir sınıra bağlı kullanılması gereken materyallerdir. Çocuğun ihtiyaçları tanımlanmalı, ebeveynle birlikte şekillendirilmelidir. Çocuk teknolojik alet bağımlısıysa ve bu yüzden ders çalışamıyorsa çocuğun dünyasına girilmelidir. Çocuğu anlayışla karşılamalı, ilgilerine yönelik hareket edilmeli; ebeveyn kendine “çocuğum neden oyuna yöneliyor?”, “oynadığı oyunlar hangi duygu veya ihtiyaçları karşılıyor? sorularını sormalıdır. Ebeveynler çocuklarının yanına gidip saf gerçek duygularıyla çocuklarını anlamak için iletişim kurmalı, yargılamamalı, eleştirmemeli veya baskı kurmamalıdır.
Teknolojik aletlerin doğru yönde kullanılması çocukların ders çalışma motivasyonunu olumlu yönde etkileyebilmektedir. Çocuğun hoşlandığı, ilgi duyduğu oyunları oynaması veya izlemesi doğal hakkıdır. Öğrendiği dersler ile ilgili teknolojik materyallerden eğitici oyunlar oynanabilir, beceri gelişimlerine destek sağlanabilir.
Öğrenme motivasyonun desteklenmesi için çocuklarla dersler hakkında merak uyandıracak sohbetler edebilir. Çocuklar kendini başarısız hissettiği durumda ders çalışmak istemeyebilir veya dersten sıkılabilir. Motivasyon için “evet sen bu konuda zorlanmış olabilirsin seni çok iyi anlıyorum ama yapabilirsin”, “Çabaların için teşekkür ediyorum, elinden geleni yapıyorsun” gibi çocuğun anlaşıldığını ifade eden sözcükler kullanılmalıdır. Çocuklar ödevleri dersleri konusunda olumsuz davranışlar gösterdiğinde ebeveyn o davranışı yok etmeye yönelik tutum sergilemek yerine, sadece çocuğu anlamaya çalışmalıdır.
Çocuklar öğrendiği bir davranışı yapmıyorsa veya tutumu sergilemiyorsa, o davranış ailede eksik olabilir. Bu nedenle çocuğunuzdan beklediğiniz veya istediğiniz şey her ne olursa olsun ilk önce kendiniz model olmalısınız ki; çocuğunuz da sizden gördüğünü uygulayabilsin. Aile model olursa, çocukta bir değer sistemi oluşur. Kazandığı davranışı korkudan değil, değerlerinden dolayı uygular.
Tüm bu okuduklarınızı ele alacak olursak; çocukların ders çalışmamak için birçok sebebi olabilir. Doğru yöntem ve tekniklerle ders çalışma motivasyonu sağlanabilir. Özellikle okul döneminin başında çocuğun ders çalışma alışkanlığı edinebilmesi için ailelerin aktif bir şekilde bu süreçte rol almaları ve onları desteklemeleri oldukça önemlidir. Çocuğunuz ders çalışmak istemiyorsa ilk önce onu anlamaya çalışmalı, derse olan isteksizliğin altında yatan sebeplerini öğrenmeli ve ona göre hareket etmelisiniz.
Bonus kitap önerisi: Dr. Özgür Bolat - Beni Ödülle Cezalandırma
Kaynak:
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/183424