- 15 Ağustos 2021
- 2147
Anne sütü, intrauterin yaşam dediğimiz anne karnındaki beslenmeden sonra bebeğin büyüme ve gelişmesi için içerisinde birçok besin öğesi bulunduran; bebeği enfeksiyon ve hastalıklara karşı koruyan en doğal besin kaynağıdır. Anne sütü yenidoğan bebeğin 6 ay boyunca tüm besin ihtiyaçlarına cevap verir. Her annenin sütü bebeğine özel olup, sütün besin değerini artıran faktör annenin gebelik boyunca ve sonrasında sahip olduğu beslenme düzenine bağlı olarak değişmektedir. Anne sütü;
- Bebeklerin sağlıklı büyümesine ve zekasının gelişmesine yardımcıdır.
- Bebeklerin huzurlu ruh halini destekler.
- Bebeklerin rahat uykuya geçmelerine olanak tanır.
- Bebeğe olan faydalar dışında, emziren annenin hamilelik sırasında aldığı kiloları daha rahat vermesine yardımcı olur.
- Annenin meme ve yumurtalık kanseri, menopoz sonrasında osteoporoz ve kalça kırığı olma riskinin azalmasını sağlar.
Emzirme, kadının hayatında fizyolojik ve doğal bir süreç olmasının yanı sıra; öğrenilmesi, destek alınması ve sabır gösterilmesi gereken bir deneyimdir. Bebeğin fiziksel ve psikolojik gelişimi için emzirmek ve devamlılığının sağlanması oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalara göre emzirilen bebeklerin zihinsel gelişimlerinin daha iyi olduğu, psikomotor becerileri hızlandırdığı, zeka kat sayısını artırdığı ve buna bağlı olarak okul başarısını etkilediği öne sürülmüştür. Ayrıca emmek bebeğin damak ve diş yapısını da korumaktadır.
Emzirirken anne ve bebek arasında yapılan fiziksel temas ve kurulan göz kontağı çocuktaki güven duygusunu geliştirir. Emzirme sonrası salınan endorfin hormonu ile anneler kendilerini daha iyi hissetmekte ve özgüveni artmakta, bebeği terk etme davranışı emziren annelerde daha az görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Amerikan Pediatri Akademisi (APA) gibi birçok kuruluş tarafından da emzirmenin ilk 6 ay boyunca yalnızca anne sütü, sonrasında ise ek gıda ile birlikte 2 yaşına kadar devam etmesi önerilmektedir (DSÖ, 1998; UNICEF, 2015; APA, 2005; Gartner et al. 2005).
Sağlıklı bir emzirmenin sağlanması hem anne hem de bebek açısından önemlidir. Bazı durumlarda bebek emme problemi yaşayabilir. Örneğin; aç olmasına rağmen memeyi reddeder emmez, gelen sütü yutmaz ya da zayıf emer, sürekli ağlar. Peki bebeklerin emmemesinin nedenleri neler olabilir?
- Stres
Stres anneyi etkilediği gibi bebeği de etkilemektedir. Hamilelik ve doğum süreçlerinde annenin vücudu, duyguları ve yaşam tarzlarında ciddi değişiklikler olur. Hatta hamilelik sürecindeki stres erken doğuma bile neden olabilir. Anneler özellikle bebeğini emzirmeden önce sakinleşmeli, rahat ve huzurlu bir ortamda bebeği emzirmelidir.
- Emzirilen ortam
Özellikle 3-4 ay civarında bebeklerin algıları çok açık olduğu için emzirme esnasında anne ile bebeğin baş başa kalacağı bir ortam olmalıdır. Bu anlardan bebeğinizin de keyif alabilmesi için sessizlik önemlidir. Bebeğiniz emerken aniden ortaya çıkan yüksek seslere tepki verebilir. Ortamda televizyon sesi ya da ilgisini çekecek bir şey olmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca ortamın sıcaklığı da çok önemlidir. Çok sıcak bir ortamda bebek beslenmeyi reddedebilir.
- Annenin tükettiği gıdalar
Gebelik döneminde yenilen gıdaların tadı, kokusu nasıl anne sütüne geçiyorsa, doğumdan sonra da yenilen gıdalar veya içecekler sütün tadını etkileyebilir ve bebekte olumsuz etkilere yol açabilir. Baharatlı, acılı, sarımsaklı gıdalar anne sütünün tadını değiştirebilir; çay, kahve, çikolata tüketimi bebekte huzursuzluk, uykusuzluk gibi belirtilere sebep olabilmektedir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı, annenin sıktığı parfüm bile bebeğin emmeme nedenlerinden olanilir. Böyle bir durumda annenin sütü sağıp vermesi daha doğru olur.
- Emzirme tekniği
Hatalı emzirme tekniği, bebeğin memeyi tutmasını zorlaştırır ve emmeye karşı direnç gösterebilir. Doğru emzirme teknikleri hakkında bilgi alınarak bebeğin rahatça memeyi kavrayabileceği pozisyonlar denenerek tekrar emmesi sağlanabilir.
- Bebekte olan fiziksel sorunlar (pamukçuk, damakta yara, burun tıkanıklığı, yarık damak..)
Pamukçuk bir mantar enfeksiyonudur. Genelde yeni doğan bebeklerde görülen bir hastalık olmasına rağmen, 1 yaşına kadar olan çocuklarda da sık karşılaşılan bir durumdur. Yanak içinde, dil ve damakta süt parçalarını andıran beyaz lezyonlar şeklinde kendini gösterir. Ağzında pamukçuk görülen bebekler emerken acıdığı için emmeyi reddedebilir.Emerken burnundan nefes alamayan bebek memeyi bırakarak ağzından nefes almaya çalışır ve anneyi emmek istemezler. Eğer bebeğin burnu tıkalıysa, doktorun önereceği burun damlası kullanılmalı ve bir aspiratör yardımıyla bebeğin burnu temizlenmeli, nefes alması sağlanmalıdır.
Yarık damak, yarık dudak gibi bebeğin emmesini etkileyen fiziksel problemlerde doktora danışarak hareket edilmeli, uygun emzirme tekniği ile emme sağlanmalıdır.
- Diş çıkarma dönemi
Bebekler özellikle diş çıkarma dönemlerinde (6. - 7. aylardan itibaren) diş etleri acıdığı için emme problemi yaşayabilirler. Bebekler bu süreçte de diş etleri acıyacağı için emmeyi reddedebilir. Bu süreci rahat atlatabilmek için ona oturur pozisyondayken dişlerini kaşıyabileceği soğuk ve steril malzemeler verebilirsiniz. Eğer diş çıkarma döneminde çok fazla sıkıntı yaşanırsa mutlaka doktora danışarak ilaç, ağrı kesici şurup, fitil ya da diş jeli kullanılabilir. Fakat bu dönemde bebek emmeye zorlanmamalıdır.
- Enfeksiyon
Bebeğin emmemesinin nedeni geçirmekte olduğu enfeksiyon olabilir. Özellikle kulak ağrıları emme sırasında artabilir, bu da bebeği huzursuz eder ve iştahsızlık yaratır. Bebeğin iştahsızlığı yanında ateş, öksürük, kusma, ishal gibi bulgular varsa mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir.
- Emzirme alışkanlığının değişmesi
Bebeklerin alıştıkları bir rutin vardır ve alıştığı şeyler değiştiğinde tepki verebilirler. Bebekler emzirme saatindeki değişikliğin farkına varmaktadırlar. Emzirme saatlerindeki değişiklikle bebeğin huzursuzlanmasına ve emmeye karşı tepki geliştirmesine neden olabilir.
- Sütün miktarı
Bebeklerin mideleri küçük olduğu için az ve sık emerler. Ancak anne sütünün miktarı bebekleri etkileyebilir. Sütün yeterli olup olmadığını belirlemedeki en önemli etken, bebeğin kilosunu takip etmektir. Bebekler emdikçe annenin sütü çoğalır ve onun ihtiyacını karşılar. Ama yorgunluk, stres, hastalık gibi bazı durumlarda sütün gelmesi yavaşlayabilir.
Çocuğunuz emmiyorsa ne yapmalısınız?
- Bebeğiniz birden memeyi reddediyorsa öncelikle sakin olmaya çalışmalısınız. Unutmayın ki emzirmek sabır ve öğrenilmesi gereken önemli bir iştir. Bu durumun geçici olduğunu bilin ve stresten uzak durmaya çalışın. Bebeğinizin memeyi reddetmesinin pek çok nedeni olabilir. Yaşamının ilk 4-6 ayı bebeğin zihinsel ve bedensel açıdan sağlıklı olması için çok önemlidir. İlk 4–6 aylık dönemde anne sütü yeterli olduğu sürece D vitamini dışında doktorunuz önermedikçe bebeğe hiçbir şey verilmemeli, annenin huzurlu, dinlenmiş olması ve iyi beslenerek bebeğini emzirmesi sağlanmalıdır.
- Meme başı çökmesi, çatlaması, ağrılı ve şiş göğüsler annenin süt vermesini güçleştirir ve sütün azalmasına yol açar. Bu nedenle; daha gebelik döneminde göğüsleri emzirmeye hazırlamak gerekir. Meme başında çatlak olmaması için her emzirmeden sonra meme ucuna bir, iki damla kendi sütünden sürmelidir. Göğüs, iyi boşaltılmazsa memeler şişer, sertleşir ve deri kızarır. Bu durumda; bebeği daha sık emzirmek veya sütü sağmak gerekir.
- Bebeğiniz bir süre emmedi diye sütünüzün kesileceğini ve bir daha emziremeyeceğinizi düşünmeyin. Süt salınımının devam etmesi için bebeğinizin emmediği dönemde memenizi aksatmadan sağıp sütünüzü saklayabilirsiniz.
- Anne bebeğinin doymadığını düşünerek emzik veya biberon verirse bu durum emme refleksini azaltır ve memeye karşı isteksizlik gelişebilir. Bebeğiniz emmiyor diye doğumdan sonra emzik veya biberon vermemelisiniz.
- Emzirmek ve bebeğe ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi anne ve bebek sağlığı açısından en faydalı olan besleme biçimidir. Çocuğunuz emmiyorsa bunun birçok nedeni olabilir, önemli olan nokta ise sorunun kaynağını bulup ona göre sakin bir şekilde, sabırla emzirmeye devam etmektir. Unutmayın ki emzirmek emek isteyen ve öğrenilmesi gereken; hem anneye hem de bebeğe fayda sağlayan bir deneyimdir. Kaynaklar:
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/908301
https://onlinelibrary.wiley.com/doi/epdf/10.1111/1467-9566.00149