- 6 Mayıs 2021
- 1313
Dikkat eksikliği - hiperaktivite terimlerine günümüzde oldukça sık rastlanmaktadır. Çok hareketli, yerinde duramayan, dikkatini toparlayamadığı için dersleriyle ilgili sorunlar yaşayan çocuklar için tanımlanmaya başlayan dikkat eksikliği - hiperaktivite bozukluğu (DEHB); erkek çocuklarda daha sık görülen psikiyatrik bir bozukluktur. Bu durum, beynin dikkat ve davranışları düzenleyen, kontrol eden merkezlerin yeterince iyi çalışmamasından kaynaklıdır. DEHB, milyonlarca çocuğu etkileyen, erken dönemde tedavi edilmezse ergenliğe ve yetişkinliğe kadar devam edebilen bir durumdur. Araştırmalara göre Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukların anne ve/veya babalarında da DEHB görülme oranı yüksektir. Günümüzde teknoloji kullanımı arttıkça çocuklar dikkatini toplamakta güçlük yaşamakta, aşırı hareketli olabilmekte veya akademik hayatında başarısızlıklar yaşayabilmekte olup; anne/ babalar bu durumda panik yapmakta ve soluğu hemen uzmanlarda almaktadır. Halbuki her hareketli olan ve dikkatsizlik yaşayan çocuk DEHB’li değildir. American Psychiatric Association(APA)‘ a göre Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB); gelişimsel düzeye uygun olmayan dikkat süresi kısalığı/dağınıklığı ani hareketlilikle seyreden; toplum, okul veya işle ilgili etkinlikleri doğrudan olumsuz bir şekilde etkileyen dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüsellikle karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB sorunu yaşayan insanlar, dürtüsel davranışlarını kontrol etmekte zorlandıkları için davranışlarının sonucunun ne olduğunu düşünmeden hareket ederler. Bu durum çocuklarda düşük benlik algısı, sosyal ilişkilerinde sorunlar ve okulda başarısızlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olur. DEHB çoğunlukla aileler tarafından erken yaşlarda fark edilebilir. Hatta çocuk okula başladığı zaman oldukça belirgin bir şekilde kendini gösterir. DEHB erken teşhis ve tedavi edilebilen bir rahatsızlık olup, tedavi edilmediği takdirde, eğitim ve yaşantısının hemen her alanını olumsuz etkilemekte ve yoğun ruhsal, sosyal ve okul sorunları ortaya çıkmaktadır.
Tanı Kriterleri
Çocuğun günlük yaşamında veya okul hayatında herhangi bir soruna sebebiyet vermediği sürece DEHB için bir muayene yapılması gerekmeyebilir. Zaten DEHB için tanı koyulacak basit veya anlamlı bir test mevcut değildir. Kesin bir tanı koyulması için genelde çocuk psikiyatri uzmanına başvurulur. Çocuğun doğumundan bugüne bütün geçmiş öyküsü anne ve babadan alınır. Öğretmen değerlendirmesi istenir, okul başarısına ilişkin bilgi alınır. Zeka değerlendirmesi ve nörolojik muayenesi (EEG tetkikini de içeren) yapılır. Psikiyatri uzmanının uygulayacağı bir takım ayrıntılı testlerden sonra tanı koyulması mümkün olabilmektedir. Dikkat eksikliği Hiperaktivite bozukluğu tanısının konulabilmesi için:
- Belirtilerin 7 yaşından önce başlaması,
- En az 6 aydan beri devam ediyor olması,
- Belirtilerin hem okul hem de evde yani 2 ortamda sürüyor olması gerekir.
DEHB genel olarak erken çocukluk döneminde daha kolay fark edilebilir. Bu dönemde belirti dikkat zayıflığı ve gereğinden fazla hareketliliktir. Okul öncesi dönemde çocuğun normal hareketliliğini anne / baba dikkatsiz ve aşırı hareketli olarak tanımlayabilirler fakat DEHB’te yerde bu dürtüsellik ve dikkatsizlik durumu süreğendir. Çocuk, her zaman her yerde benzer davranışları yapar. Tabii ki bu durum 5 yaş altındaki bütün hareketli ve dikkatsiz çocuklar DEHB sorunu yaşıyor anlamına gelmez. Bu aşırı hareketlilik ve dikkatsizliğin sorun olup olmadığının anlaşılabilmesi için çocuğun yaşıtlarıyla kıyaslanması gerekir. Eğer yaşıtlarına göre bir aşırılık söz konusu ise ve bu durum çocuğun okul ve sosyal hayatını etkiliyorsa DEHB'den söz edilebilir. Eğer çocuğunuzda belirtilerden biri veya birkaçı mevcutsa ebeveyn olarak paniğe kapılmamalısınız. Hemen “benim çocuğumda DEHB olabilir mi? “diye düşünmemelisiniz. Her çocuğun gelişim özelliği, karakteri, çevresinde yaşanan olaylara gösterdiği tepkileri farklıdır. Akranlarından enerjik olması veya unutkanlık yaşaması DEHB’li olduğu anlamına gelmez. Bu davranışları hepimiz arada bir yapabiliyoruz o yüzden çocuklarınız da bazen bu davranışları sergilemesi normaldir. Ebeveyn olarak erken tanı için çocuklarınızı iyi gözlemlemeli, davranışlarında veya dikkatinde bir problem olduğunu düşünüyorsanız uzmana başvurmalısınız.
DEHB Nedenleri
Nasıl meydana geldiğine dair yapılan araştırmalar kesin sonuçlara ulaşmamış olmasına karşın kalıtımın en büyük etken olduğu görülmüştür. Anne karnındayken oluşmaya başlayan sinir sistemi ve beyin gelişiminin etkisi olduğu için genetik faktörler önemlidir. Genetik nedenlerin dışında; beyin hasarı, gıda-katkı maddeleri ve toksik madde ve psikososyal etkenler de nedenleri arasındadır. DEHB çoğu zaman altta yatan zihinsel veya fiziksel bir sağlık durumunun belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Hastalığın altında yatan birçok neden olmasına rağmen genetik aktarımın bu hastalıktaki etkisi %75 civarındadır. Yani ailesinde DEHB görülen çocukların çok büyük bir kısmında bunun görülme olasılığı vardır.
DEHB Belirtileri
DEHB'nin birden fazla belirtisi olsa da her bireyde aynı belirtileri göstermez. Bireyin yaşına, bulunduğu ortama ve hastanın isteklerine göre belirtiler çeşitlilik gösterebilir. DEHB’nin 3 farklı belirti grubu vardır. Bunlar dikkat eksikliği, dürtüsellik ve hiperaktivitedir. Kimi hastalarda dikkat eksikliği belirtileri aktiftir, kimilerinde hiperaktivite belirtileri gözlenir kimilerinde ise hem dürtüsellik hem de hiperaktivite belirtileri olduğu karma DEHB tipidir.
- Dikkat Eksikliğinin ön planda olduğu tür Dikkatin bir noktaya toplanmasında güçlük, dış uyaranlarla dikkatin çok kolay dağılması, unutkanlık ve düzensizlik gibi belirtiler dikkat sorununun olduğunu gösterir. Dikkat problemi olan çocuklarda unutkanlık oldukça fazladır. Bir iş üzerindeyken dikkatleri başka bir duruma oldukça kolay kayabilir. Genel olarak karşısındaki insanın konuştuklarını dinlemiyormuş gibi görünürler. Diğer insanlarla işbirliği yapmakta güçlük çekerler ve dağınık olma ihtimalleri yüksektir. Ödevlerini ve yaptığı işleri tamamlamakta zorluk çeker.
- Hiperaktivitenin ön planda olduğu tür Çocuğun hareketliliğinin, kendi yaşıtları ile karşılaştırıldığında belirgin düzeyde daha fazla olması durumudur. Fazla hareketli olan çocuklar diğerlerine göre oldukça konuşkandırlar. Çok uzun süre sabit durmak istemediklerinden gözlemlenebilecek kadar huzursuz olabilirler. Kendilerine sürekli uğraşacak bir aktivite bulup, sürekli o aktivite ile meşgul olabilirler.
- Dürtüsellik ( Her ikisi birlikte) ön planda olduğu tür Bir davranışın sonucunu düşünmeksizin harekete geçme ile kendisini gösteren ataklıktır. Dürtüsel olarak hareket eden çocuklarda düşünmeden hareket etme davranışı görülür. Bu durumun sonucu olarak kurallara uymama davranışı ortaya çıkabilir. Konuşan bir kişinin sözünü kesme ve oyunlarda sırasını bekleyememe gibi davranışlar görülebilir. Bütün bu belirtilerin yanında sıklıkla öğrenme güçlüğü de eşlik etmektedir. Öğrenme güçlüğünü, çocukların zeka seviyelerinin normal veya normale yakın olmasına rağmen okul hayatında başarısızlık yaşaması olarak tanımlayabiliriz. Özellikle matematiği anlama, kavrama ve çözmede zorlanırlar. Bir hevesle derse veya herhangi bir etkinliğe başlar ve çok başarılı olmayı isterler. Ancak, düzenli ders çalışma becerilerinin olmaması, organize olamama ve dikkatlerinin çabuk dağılması nedeniyle başarılı olamazlar.
Başka bir örnek verecek olursak akademik olarak çok zeki olduğu halde okulun en tembel ve yaramaz öğrencileri olarak adlandırılan çocuklardan biri, erken dönemde teşhisi ve tedavisi yapılamamış hiperaktif bir çocuk olabilir. “Bu çocuk dahi olabilir” denen ve okula başladığında başarısızlık sergileyen bir öğrenci DEHB’e sahip olabilir. Ayrıca DEHB olan çocuklar sosyal alanda herhangi bir sorun ile karşılaştıklarında sorun hakkında düşünme, farklı yönlerini görebilme, yapacaklarının sonuçlarını düşünebilme, bir fikre karar verme, kendinin/diğerlerinin duygularını fark etme ve üzerinde düşünebilme sürecinde sorun yaşamakta ve bunlarla nasıl baş edeceklerini de bilememektedir (Özcan ve Öğülmüş, 2010).
DEHB’Lİ Çocuklara Nasıl Yaklaşılmalı?
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu doğru ve erken tanı konduğunda hızlı ve kolay tedavi edilebilen bir bozukluktur. Psikososyal ve gerektiğinde tıbbi girişimleri içeren çok yönlü tedavi (multi-modal) yaklaşımları vardır. Ama en önemlisi ilk önce anne-baba eğitimidir. DEHB hakkında ailenin bilinçlendirilmesi, nasıl bir tedavi izleneceği ve tedavi olunmadığı durumlarda ne gibi sorunlarla karşılaşılacağı hakkında bilgi edinilmesi önemlidir. Yıllar içerisinde kazanılan davranışların/ alışkanlıkların birden terk edilmesi ve doğal iyileşme mekanizmasının aktifleşmesi ne çocuklar, ne de ebeveynler için kolay değildir. Bu konuda ailelere bazı sorumluluklar düşmektedir. Tedavi sürecinde ailenin oldukça özenli ve sabırlı davranması önemlidir. Siz ebeveynlere düşen çocuklarınıza göstereceğiniz ufak manevi destekler aslında çocuklarınızın tedavi sürecine olumlu etkileri olan davranışlar olacaktır. İnsanlar bebeklikten itibaren duygularını dışa vurma ihtiyacı hissederler. Çocuklarınızın bebeklikten itibaren duygularını ifade etmesine destek olun. Nasıl mı? Örneğin; ağlamasına izin verin. Toplumumuzda; doğumdan itibaren ağlamayan bebekleri mutlu bebek, bebeği çabuk susturan ebeveynleri de başarılı ebeveyn görmek gibi yanlış bir kanı var. Oysa ağlamak ve gülmek, kendini sözle ifade edemeyecek bir bebek için duygularını boşaltmanın yoludur. Duygusunu ifade edemeyen bebekler, fark etmeden sallanma, emzik gibi uyaranlarla karşılaşıyor. Daha önce acı gibi olumsuz bir duygu içerisinde hiç bırakılmadığı için bununla nasıl baş edeceğini bilemiyor. Bu çocuklarda aşırı hareketlilik (ya da parmak emme, tırnak yeme) duyguları kontrol altında tutmanın bir yolu haline geliyor. Bebeğinizi sallamak, hoplatmak, onunla aktif olarak ilgilenilmek ruhsal gelişimi açısından yararlı olsa da bu uyaranları, bebeklerin ağlama ihtiyaçlarını ortadan kaldırmak için yapmamaya özen gösterin. Çünkü yanlış zamanlarda verilen hareket uyaranları, ağlama ihtiyacını bastırmasına neden oluyor. Çocukluk çağında ise duygusal sorunlar (üzüntü, kızgınlık, endişe), sosyal sorunlar (kendi yaş grubundan beklenen davranışları gösterememe), arkadaş ilişkilerinde sorunlar, kurallara uyamama ve uygun olmayan arkadaş tercihleri ile anne baba ve kardeşlerle sorunlar görülebilir. Bu durumlarla karşılaştığınızda anne/baba olarak kendini başarısız hissedebilirsiniz. Ebeveyn olarak çocuklarınıza onları anladığınızı söylemeniz, fiziksel temas kurmanız, hangi duygu olursa olsun (gülmek, ağlamak, öfkelenmek..) kendisini ifade etmesine teşvik etmeniz olası hiperaktivite/dikkat eksikliği belirtilerini azaltabilmektedir. Duygularını mümkün olan en saf haliyle dışa vurmasının gerginliği azaltan sağlıklı bir boşaltım mekanizması olduğunu unutmayın. Anne ve babalar , çocuklarınıza uygun disiplini sağlamanız ve tutarlı davranmanız gerekiyor. Aşırı hoşgörülü veya aşırı cezalandırıcı tarzdaki yaklaşımlardan kaçınmalısınız Diğer davranışlarda olduğu gibi DEHB tedavisinde de pekiştireç kullanmak önemli rol oynar. Çocuğun, hiperaktivite bozukluğunun düzeltilmesi amacıyla yapacağı bütün olumlu davranışlar ödüllendirilmelidir. Böylece olumsuz davranışların azalması sağlanabilir. Olumlu davranışlarını, çalışmasını, dürtüselliğini kontrol edebildiği anları övebilir, Onlara evde küçük sorumluluklar verebilirsiniz. Kendilerine verilen görevlerin küçük parçalara ayrılması onların performansını artıracaktır. Dikkat bozukluğundan dolayı eğitim hayatı etkilenen çocuğun eğitimsel olarak desteklenmesi gerekir. Çocuğun kendisine güveninin artması için başarılı olduğu konular eğitiminde öncelikli olarak seçilebilir. Böylece çocuk güdülenerek eğitimine devam eder ve basitten zora doğru bir yol izlenebilir. Uzman tarafından verilecek olan ilaçlar da tedavi için oldukça önemlidir. Bu ilaçlar DEHB sorunu olan çocuğun dikkatini toplamasına yardımcı olur ve hareketliliğin azalmasını sağlar. Çocuğun ilaçlar sayesinde konsantrasyonunun artması eğitim hayatının düzelmesine ve çocuğun başarı hazzının artmasına yardımcı olur. Böylece çocuk bu davranışları tekrarlamak için çaba harcar. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olanların iyi bir yönlendirme ile yararlanılabilecekleri veya ortaya çıkarabilecekleri olumlu yanları da vardır. Aileler, öğretmen ve uzmanların bir arada tedavi sürecini yöneterek çocuğun bu dönemi başarılı bir şekilde atlatmasına yardımcı olmalıdır.
Kaynak:
https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/adhd/symptoms-causes/syc-20350889
http://cms.galenos.com.tr/Uploads/Article_42950/jarem-10-258.pdf