- 31 Ağustos 2022
- 993
Uyaran eksikliği, dünyada gelişmekte olan ülkelerde yaşayan beş yaş altındaki 200 milyon çocuğun gelişimsel potansiyeline ulaşamamasında ikinci ana neden olarak yer almaktadır (Grantham- Mcgregor vd., 2007; Tribotti vd., 1988; akt. Şahinöz ve Bütün Ayhan, 2020: 250).
Gelişim psikolojisine göre; bireyin yaşam boyu devam eden, sistemli ve süreklilik arz eden gelişim basamaklarını, tek başına ne bireyin genetik öyküsü, ne de çevre koşulları etkilemektedir. Bireyde fiziksel, bilişsel, sosyal ve dil alanında oluşan birtakım problemler, bu ikisinin etkileşiminin bir ürünüdür. Örneğin dil gelişiminde yaşanan gecikme; aile fertlerinden birinde bu var ise bir yatkınlıktan bahsetmek mümkündür, fakat bu yatkınlığa etkileşim eksikliği de eklendiğinde (aile içi iletişimsizlik gibi) bir bozukluğa dönüşme riski artmaktadır. Bu sebeple, gelişimi etkileyen faktörleri doğru anlamak, çevrenin hangi alanlarda ve ne ölçüde etkileyebileceğini bilmek, gelişim basamağının en başında adım atmayı bekleyen çocuklar için dikkate değerdir.
Gelişimi Etkileyen Temel Faktörler
1) Kalıtım: 46 kromozom, anne ve babadan alınan ve bölüşülen 23' er kromozomdan oluşmaktadır. Bu kromozomlar da içerisinde pek çok kalıtımsal özellikleri barındırmaktadır (boy, göz rengi, zeka ve çeşitli yetenekler)
2) Çevre: Doğum öncesi, doğum esnası ve doğum sonrası olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu faktör içerisinde; annenin hamilelik döneminde yaşadığı stresten, aldığı besinlere; doğum esnasında yaşanan komplikasyonlara; doğum sonrasında ise çocuğun içine doğduğu ailenin genel yapısı, sosyo kültürel yapısı, ekonomisi ve benimsemiş olduğu değerlerinden, çocuğa karşı yaklaşımları olmak üzere geniş bir skala içerisinde yer almaktadır (Ummanel ve Dilek, 2016).
Çocuklarda Görülen Uyaran Eksikliği Nedir?
Duyu organları, çevreden ve kişinin vücudundan gelen uyaranlar sayesinde bilgiyi toplar ve beyne ulaştırır. Beyin, içten ve dıştan gelen bu uyaranlara karşı bir hareket oluşturarak, vücuda gelen sinyaller ile vücudun hareketlenmesini sağlar. Yapılan bu aktiviteler ile böylece birden fazla duyu da aktive olmuş olur (Asqarova ve Zengin, 2022). Fakat bu uyaran çeşitliliğinin içerisinde, uyaranların ulaşmasını engelleyen bazı faktörler de (tablet ve telefon gibi teknolojik aletler) mevcuttur. Bu faktörler, uyaran akışını kesintiye uğratmaktadır. Bu sebeple oluşan eksiklik ise, uyaran eksikliği olarak ifade edilmektedir.
Çocuk, dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren iyi bir gözlemci ve araştırmacı olarak, önce bakım vereni daha sonra ise etrafındakileri gözlemlemekte ve kayıt altına almaktadır. Deneyim alanında yer alan uyaranlar sayesinde zihnini de aktif tutmaktadır. Günümüzde, çevre faktörü olarak teknoloji aletleri ilk başta akla gelen olsa da aslında kullanılmasına olanak sağlayan çocuğun anne-babası olmaktadır. Bu durumda, çevresel faktör olarak ön planda olan nesneler değil, anne-babanın tutumu olmaktadır.
Kaynak:
Asqarova, S. ve Zengin, T.T. (2022). Ekran maruziyeti bulunan çocuklarda ergoterapinin duyusal
etkileri. Pearson Journal of Social Sciences & Humanities, 7 (19), 140-145.
https://www.pearsonjournal.com/Makaleler/500956291_140-145.pdf
Şahinöz A. ve Bütün Ayhan A. (2020). Annelerin bebeklik döneminde gelişime ilişkin bilgi ve kaygı
düzeylerinin değerlendirilmesi. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi, 14, 249-257.
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/726148
Ummanel, A. ve Dilek, A. (2016). Gelişim ve Öğrenme (2. Bölüm). Öğretim ilke ve yöntemleri
içinde, 35-52.