Çocuklarda Sorumluluk Bilinci

  • 21 Kasım 2021
  • 993

Sorumluluk ve Sorumluluk Bilinci

Sorumluluk bilinci, potansiyel olarak var olup çevrenin etkisi ve sosyal etkileşimler aracılığıyla gelişme göstermektedir. Sorumluluk sahibi kişilerin hem kendilerine hem de başkalarına karşı yaklaşımları saygılıdır, üstlerine düşen görevleri yerine getirirler, öz değerlerinin farkındadırlar, duygularının ve düşüncelerinin sorumluluğunu üstlenirler, davranışlarını seçme ve sonucunu kabullenme eğilimindedirler.

Sorumluluk, erken çocukluk döneminden itibaren çocukların yaşlarına, cinsiyetlerine, gelişim düzeylerine ve becerilerine uyumlu bir şekilde görevlerini yerine getirmeleridir. Bir yaşam becerisi olan sorumluluk, başarılı bir hayat ve öz disiplin kazanımında önemli bir yere sahiptir. Bu beceri aile, okul, arkadaş çevresi ve toplum ile ilişkiler içinde kazanılmaktadır. Sorumluluk bilincinin gelişimi için sorumluluğun öğretilmesi gerekir, kendiliğinden gelişen bir beceri değildir. Dolayısıyla daha sorumlu ve sorumluluk bilincine sahip çocuklar yetiştirmek için bazı önlemlerin alınması gerektiği düşünülmektedir. 

Cüceloğlu’na göre, bu becerinin gelişmesi için insanın sorumluluk alabileceği bir ortamda yetişmesi gerekir. Kendisi adına seçim yapamayan, yaptığı seçimlerin sonuçlarından sorumlu olmasına fırsat verilmeyen çocuklarda, sorumluluk duygusu gelişememektedir. Sadece sorumluluk hakkında konuşmak, anlatmak da bu kazanım için yeterli olmamakta; sorumluluğu geliştirmek aktif bir süreç olmalıdır.

Sorumluluk Bilinci Nasıl Kazandırılır?

Öncelikle erken dönemlerden başlayarak çocukların gelişim ve becerilerine uygun görevler verilerek, seçme ve seçimlerinin sonuçlarını görme şansı tanınarak, davranışların toplumsal kurallara ve düzene uygunluğu hakkında bilgiler aktarılarak, karar verme becerisi kazandırılarak ve bu yönde olumlu bir rol model olarak çocuklarda sorumluluk duygusunun kazanımı geliştirilebilir. 

Eğitim yoluyla kazanılan sorumluluk bilinç ve duyarlığı, çocuğun hayatındaki en önemli değer kazanımlarından biridir. Çocukların en fazla etkileşim kurduğu aile ve okulun, sorumluluk eğitiminde de oldukça önemli bir yeri vardır. Peki sorumluluk eğitimi nedir?

Sorumluluk Eğitimi 

Sorumluluk eğitimi; her şeyden önce kendi sorumluluklarının bilincinde olan, çevresi, toplumu ve devleti ile uyum içinde ve onlara karşı da sorumluluklarını yerine getirme istek ve çabasında olan bireyler yetiştirme sürecidir (Şahan, 2011 aktaran Taşdemir ve Dağıstan,2014). Bireysel farklılıklar yanında, sorumluluk kazandırmaya yönelik bu süreçte her çocuk için geçerli ögeler bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; Bilgilendirme, takip, geri bildirim ve hatırlatma aşamalarıdır. BTGH şeklinde kısaltılabilen bu bakış açısına göre ebeveynlerin, çocuklarına sorumluluk kazandırmaları sürecinde takip edebilecekleri sıralı işlemler mevcuttur. Bu sıralı işlemleri ele alırsak;

1. Bilgilendirme aşaması; davranışlarda istenen değişim için öncelikle çocukların bu değişim hakkında bilgilendirilmesini kapsamaktadır. Nedenleri hakkında açıklamalar yapmak, çocuğun bu değişimi bir gereklilik olarak görmesinde oldukça etkilidir. Sorumluluğun önemi ve faydaları anlatılmalıdır.

2. Takip aşaması; çocuk söz konusu davranışı gösterebilme yönüyle bir süre izlenmesi ve tanınması gerekmektedir. İzleme ve tanıma süresi içeresinde yapılan takiple birlikte, sorumluk içeren davranışların ortaya çıkıp çıkmadığına, ne sürede ortaya çıktığına, hangi durumlarda sergilenip sergilenmediğine ilişkin tespitlerde bulunulmaya çalışılmalıdır (Altunok Çal ve Yeşil,2019)

3. Geri bildirim aşaması; değişimi istenen sorumlu davranışın gösterilmesinde bir artış ve iyileşme varsa, uygun pekiştireçlerle motive edilmesi; beklenen sorumlu davranışın gösterilmesinde sorunlar varsa da bu sorunlar ve olası neden, sonuçlarının çocukla paylaşılması gerekmektedir.

4. Hatırlatma aşaması; son olarak beklenen davranış eğer gerçekleştirilmiyorsa yeniden hatırlatma sürecine gidilmelidir. Tekrardan bilgilendirme ile başlayan bu aşamalı süreç, davranış değişikliği kalıcı olup davranış oturana kadar devam etmelidir.

Burada sorumluluk kazandırma sürecindeki tüm ögelerin ebeveynlerle etkileşim içinde gerçekleştirilme durumu, çocuğun kalıcılığı yüksek olan sorumlu davranışlar sergilenmesinde önemli rol oynamaktadır. Diğer taraftan literatürde, sorumluluk eğitiminde kullanılan yöntemler arasında özellikle sürecin ön planda alındığı akran öğretimi, grupla etkileşim ve yaparak yaşayarak öğrenme uygulamalarına ağırlık verilmesi gerektiği belirtilmektedir (Altunok Çal ve Yeşil,2019).

Ebeveynler başka neler yapabilir?

•Çocuklara sorumluluk kazandırmada ve aile içinde hem önemli hem faydalı bir birey olarak hissetmelerinde yardımcı olacak en önemli etkinliklerden biri, ev işleridir. Belirgin ve net kurallarla, evin içinde yaşına uygun verilen görevler, çocuklara ev işleri yapma sorumluluğunun anahtarı olmaktadır.

•Ebeveynlerin, çocuklardan beklentileri makul olmalıdır. Çocuğun yaşı, gelişim düzeyi ve becerileri göz önüne alınarak görev paylaşımları yapılmalıdır.

•Karşılaştıkları problemler karşısında, problemleri üzerine düşünerek çözüme ulaşma adına çeşitli aşamalar üretme bakımından teşvik edilmelidir. Burada seçenekler sunulması, öneriler getirilmesi de destekleyici olacaktır. 

•Bütün çocukların seçimlerinin sonuçlarını öğrenmeye ihtiyaçları vardır. En güçlü geri bildirimi, seçimlerinin sonucunda yaşayacakları vermektedir. O yüzden çocukların sonuçları yaşamalarına izin verilmelidir.

•Çocukların çeşitli görevleri benimsemeleri ve sorumluluk bilinçlerinin gelişimi için süreç, zorlama ile değil; cesaretlendirme ve destekleyici bir ortam yaratma ile yönetilmelidir. Böyle bir ortam çocuğun kendi kendisine yetmesine ve yönetmesine fırsat vereceğinden onun kendine olan güvenini de artıracaktır (Özen, 2015).

•Çocuğun adına düşünmek yerine, onun kendi için düşünmesi teşvik edilmelidir. Sorunlarını kendisinin çözmesine fırsat vermek, sorumluluk duygusunu geliştirecektir.

•Çocuklar gözlemlenmeli ve daha büyük, önemli sorumlulukları alabilmeye hazır olduğu zamanlar kollanarak, bu girişimler özendirilmelidir. 

•Her insan hatalar yapar. Çocuklar da deneyimlerinden çeşitli yanlış sonuçlar elde edebilirler. Burada kırıcı şekilde eleştirmek yerine yapıcı yönlendirmeler kullanmaya özen gösterilmelidir.

•Gösterilen ve elde edilen başarılar kadar, çocukların harcadığı çaba da övülmelidir. Çocuklar hata yapabilir, çabaları başarılı bir şekilde sonuçlanmayabilir, burada en önemli şeyin “çaba harcamak” olduğu belirtilmelidir.

•Yapılması istenen, değişmesi beklenen durumlar karşısında ödül vaatleri verilmemelidir. Bu bir rüşvet olmakla birlikte çocukların içsel motivasyonları azaltarak, yarardan çok zarar veren bir davranıştır.

•Çocuklara kendisinden beklenenler, açık ve sade şekilde anlatılmalıdır. Net olmakla birlikte sınırlar varlığını korumalıdır, ancak bu sınırlara bağlı kalınırken daima çocuk sevildiğini, değerli olduğunu hissedeceği sevecenlikle karşılanmalıdır.

•Son olarak gelişim ve değişim süreklidir. Hiçbir zaman geç kalındığı düşünülmemeli, doğru olana ulaşmak için çaba gösterilmelidir. İnsan yavrusu, kötüden çok, iyiye yönelmeye yatkındır (Özen, 2015).

Kaynaklar

Altunok Çal, İ. ve Yeşil, R. (2019). Sorumluluk Eğitimi Uygulamaları Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirlik İncelemesi. YYÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, 16(1), 1442-1462.

Özen, Y. (2015). Sorumluluk eğitimi. Ankara: Vize Yayıncılık.

Taşdemir, M. ve Dağıstan, G. (2014). Çocuklara sorumluluk kazandırmada ebeveynlerin BHTG yaklaşımını uygulama durumları: bir durum çalışması. International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 9(8), 47-71.

Önceki Yazı
Filial Terapi Nedir?
Sonraki Yazı
Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri