Çocuklarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bilincinin Kazanımı

  • 27 Nisan 2022
  • 1194

Ev ve işin ayrılması, sanayileşme ile yaygınlaşmıştır. Erkekler aileyi geçindirebilecek gelir elde ettikçe, birçok ülkede kadınlar, artan oranda ev dışı çalışma yaşamının dışında tutulmaya itilmiştir. İşgücüne ihtiyaç arttıkça ise pek çok ülkede kadınların ücretli emek piyasasına girişleri hızlanmıştır. Kadınlar, daha önce erkeklerin yaptığı çoğu işi yapar hale gelmişlerdir (Selçuk ve Erdem Tuzlukaya, 2013: 5). Toplumsal cinsiyet eşitliği söyleminin de aynı zamanda ilk ayak sesleri kadının, ev dışında, iş gücüne katılımı ile duyulmaya başlandığı söylenebilir. Ve günümüzde de bu bilincin kazanımı için hala pek çok farkındalık çalışmaları gerçekleşmektedir. Her eve girmeye çalışan bu bilincin, çocuklar tarafından kazanımı ise daha meşakkatli olmaktadır. Peki ebeveynler bu bilinci çocuklarına sağlıklı bir şekilde nasıl kazandırabilir?

 

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Nedir?

 

Toplumsal cinsiyet kavramının tanımında biyolojik farklılıklar değil, kadın ve erkek olarak toplumun bizi nasıl gördüğü, nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü ve nasıl davranmamızı beklediği ile ilgili değerler, beklentiler, yargılar ve roller bulunmaktadır (Günindi Ersöz, 2010: 169). Toplumsal cinsiyet eşitliği ise toplumun belirlediği ve beklediği şekilde değil, kadın ve erkek bireyin, sadece birey olarak hayatın her alanında eşit katılımını ifade etmektedir. Çocuklara ise bu bilincin ilk tohumları aynı zamanda ilk sosyal eğitimini de aldığı aile evinde atılacaktır.

Çocuklarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bilincinin Kazanımı

 

Okul öncesi dönem çocuklarının toplumsal cinsiyet algılarının incelemesine yönelik yapılan bir araştırmaya göre, özellikle oyuncak seçimi ve ebeveynlerinin evdeki sorumlulukları hususunda elde edilen sonuçlar; bazı çocuklar oyun ve oyuncak tercihlerinde karşı cinsiyete özgü oyuncaklar ile oynarlarsa babalarının kızabileceğini belirtmişlerdir. Babasının evde ev işleri ile ilgili sorumluluk aldığını gören çocukların, babası evde sorumluluk almayan çocuklara göre, ev içi görev paylaşımı ve roller konusunda daha az kalıp yargısal oldukları belirlenmiştir. (Yağan Güder ve Güler Yıldız, 2016).

 

Ebeveynlerin, çocuklarının evdeki eğitiminde rol model olmayı öncelik sırasına almaları elzemdir. Çocuğun bebeklik süreci ile başlayan gözlem süreci, çocukluk döneminde yansıttığı davranışlar ile kendini göstermektedir. Ebeveyn tarafından verilen ve tekrar geri alınan çıktılardır. Bu sebeple eğer toplumsal cinsiyet eşitliği bilinci kazanımı sağlanmak isteniyorsa, evde anne ve babanın ''eşitlik'' kavramını merkeze alıp, evdeki görev dağılımını ve sorumlulukları da eşit bir şekilde gerçekleştirmelidir. Temel oluşturulduktan sonra geriye oyuncak, kıyafet seçimi gibi alt aşamalarda ise belirgin olarak bir cinsiyeti temsil edebilecek (kız çocuksa mutfak takımı almak, pembe ve türevlerini giydirmek gibi) seçimlerden kaçınmak detay gibi görünebilse bile büyük resmi oluşturmada önemlidir.

Kaynak:

 

Günindi Ersöz, A. (2010). Türk atasözleri ve deyimlerinde kadına yönelik toplumsal cinsiyet rolleri . Gazi Türkiyat Türkoloji Araştırmaları Dergisi , 1 (6) , 167-182 .  

 

https://dergipark.org.tr/tr/pub/gaziturkiyat/issue/6719/90293

Selçuk, F. Ü. ve Erdem Tuzlukaya, Ş. (2013). Çalışma yaşamı ve kadın. L. Gültekin, G. Güneş, C. Ertung ve A. Şimşek (Ed.). Ankara: Atılım Üniversitesi Yayınları.

 

https://tinyurl.com/22kp263y

Yağan Güden, S. ve Güler Yıldız, T. (2016). Okul öncesi dönemdeki çocukların toplumsal cinsiyet algılarında ailenin rolü. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi , 31(2), 1-1.

 

https://tinyurl.com/48ju4hwa

Önceki Yazı
Online Ebeveyn Danışmanlığı Nedir?
Sonraki Yazı
Çocuğum Neden Öfke Krizine...