Donuk Yüz Deneyi

  • 18 Nisan 2022
  • 2720

Duygu, düşünce ve bilgilerin çeşitli yollarla başkalarına aktarılması iletişim olarak tanımlanmaktadır. Bebekler doğduğu andan itibaren iletişim kurmaya, ihtiyaçlarını ve isteklerini birincil bakıcılarına, genelde ebeveynlerine, anlatmaya başlarlar. Bebeğin ebeveyniyle kurduğu, bağlanma (attachment) adı verilen ilişkisi de aslında bebek ve ebeveyn arasındaki iletişimin ürünüdür. Örneğin, bağlanma çeşitlerinden olan “güvenli bağlanma” bebeğin ihtiyacı olduğunda ebeveynini yanında bulabilmesi, verdiği tepkilere yanıt bulabilmesi sonucunda kurulur. Diğer bir deyişle, bebek ebeveyniyle sağlıklı iletişim kurabiliyorsa (tepkilerine yanıt bulması gibi) aralarındaki iletişim düzeni güvenli bağlanma stiline zemin hazırlayacaktır.

Bağlanma tiplerinin bebekle ebeveyn arasındaki iletişim geçmişine dayandığından bahsetmiştik. Edward Tronick adındaki araştırmacının 3-6 aylık bebeklerle yaptığı “Donuk Yüz Deneyi” adlı çalışması bunun iyi bir kanıtıdır. 

Donuk yüz deneyinin ilk aşamasında bebek ve annenin iletişimleri incelenir. Bu iletişimin karşılıklı olduğu, bebeğin sesler çıkararak ve ellerini kullanarak anne ile iletişime geçmesi izlenirken, deneyin bir sonraki aşamasında anneden donuk bir yüzle durması istenir. Annesinden tepki alamayan bebekler, şaşırmış ve rahatsız olmuşlardır. Gittikçe stres olan bebekler annelerinin hareketsiz durmaya devam etmesiyle ağlamaya başlarlar. Annenin normale dönüp bebeği rahatlatmasıyla sonlanan deneyin asıl kısmı, annenin donuk yüzle durduğu zamandır. Bu kısım, anneleriyle sağlıklı bir ilişki kurabilen bebeklerin beklentilerinin ihmal edilmesi durumunda ne kadar şaşırıp strese girebildiğini gösterdiği gibi, bebeklerin iletişim kurallarını da anlamış olduğunu bizlere göstermektedir.

Donuk yüz prosedürü, birçok araştırma tarafından farklı hipotezleri test etmek için kullanılmıştır. Bu araştırmalardan biri annelerinin donuk yüz fazından sonra tekrar kendilerine tepki vermeye başladıklarında bebeklerin ne yaptıklarını araştırmıştır. Hipotezlerini ise ihtiyaç anında yanıt alabilen, gösterdikleri tepkilere karşılık bulabilen bebeklerin, donuk yüz evresinden sonra ebeveynleri normale dönünce, kendi kendilerini yatıştırmakta daha iyi olduklarını göstermiştir.

Araştırmacılar, anneleriyle iletişimleri karşılıklı olan bu bebeklerin, donuk yüz evresinden sonra kendilerini daha iyi yatıştırabildiklerini tespit etmişlerdir.  Sonuçta çocukları ile iletişim kuran ebeveynlerin çocuğun kendine yetebilme mekanizması kazanmasında yardımcı olduğunu ve sosyal-duygusal gelişimlerine katkıda bulunduklarını söylemek mümkündür.

Kaynak:

Adamson, L.B., &Frick, J.E. (2003). Thestillface: A history of a sharedexperimentalparadigm. Infancy, 4(4), 451-473.

Haley, D., & Stansbury, K. (2003). Infant stress and parent responsiveness: Regulation of physiology and behavior during still-face and reunion. Child Development, 74(5), 1534-1546. Retrieved July 22, 2020, from www.jstor.org/stable/3696192

Merriam-Webster. (n.d.). Communication. In Merriam-Webster.com dictionary. Retrieved August 7, 2020, from https://www.merriam-webster.com/dictionary/communication

Önceki Yazı
Boşanma Sürecinde Çocuk
Sonraki Yazı
Yaşlara göre Gelişimsel Kilometre...